Süregelen Suriye çatışması sırasında, Suriyeli silahlı milis liderlerinin rehin alma, cinayet, tecavüz, çocuk askere alma ve işkence gibi ağır insan hakları ihlalleriyle ilişkilendirildiğine dair raporlar ortaya çıktı. Bu liderler uluslararası yaptırımlarla karşı karşıya, ancak Türk desteğinin bu yaptırımlardan kaçmalarını sağladığı ve suçlarını rahatça işlemelerine izin verdiği görülüyor.
Milis Liderleri
Saif Abu Baker, Hamza Tugayı lideri
Mohammed Jassem Abu Amsha, Süleyman Şah Tugayı lideri, ve Ahmat Haith Fayad, Doğu’nun Özgür Adamları lideri, işlenen korkunç suçlarla suçlanan üç önde gelen figürdür. Bu suçlar arasında şunlar yer almaktadır:
– Rehin Alma ve Cinayet: Sivil vatandaşları ve muhalifleri kaçırma ve öldürme.
– Tecavüz: Kadınlara yönelik tecavüzde bulunmak.
– Çocuk Askeri: Çocukları savaşta asker olarak kullanmak.
– İşkence: Düşmanları ve tutukluları işkence yapmak.
– Özel Askeri Personel Rehberi**: Libya ve Azerbaycan gibi çatışma bölgelerine savaşçı gönderme.
– Sivil Mülkleri Ele Geçirme**: Ev ve arazileri zorla ele geçirme.
– Köyleri Bombalama**: Nüfuslu alanlara rastgele saldırılar düzenleme.
– Zeytin Hırsızlığı ve Zorla Toplama**: Zeytin ürünlerini gasp etme ve çiftçilere vergi koyma.
– Orman Tahribi: Ormanları yok etme ve ağaçları kesme.
– İnsan Kaçakçılığı ve Uyuşturucu Ticaret: Kaçakçılık ağlarına ve yasa dışı uyuşturucu ticaretine karışma.
Türk Desteği
Kanıtlar, bu liderlerin Türk desteğinden yararlandığını ve Türk pasaportlarıyla Türkiye’de serbestçe hareket etmelerine izin verildiğini göstermektedir. Türkiye’deki altın, emlak ve otomobil piyasalarına önemli yatırımları bulunmakta, bu da ekonomik güçlerini artırmakta ve suç faaliyetlerini sürdürmelerine olanak sağlamaktadır.
Bu Türk desteği, bu liderlerin daha fazla ihlalde bulunmasını teşvik etmekte ve uluslararası yargılamalardan veya hesap verebilirlikten korkmadan suç işlemelerine olanak tanımaktadır.
Soruşturma Çağrısı
Türkiye’nin bu milis liderlerine verdiği destek, acil uluslararası müdahaleyi gerektirmektedir. Türkiye’ye bu liderleri tutuklama, yargılama ve destekçileriyle birlikte uluslararası mahkemelere sevk etme konusunda baskı yapılmalıdır. Bu adım, kurbanlar için adaletin sağlanması ve devam eden insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi için hayati önem taşımaktadır.
Sonuç
Türkiye’nin komşu bir ülke olarak bu milis liderlerine verdiği destek, uluslararası toplum için büyük bir zorluk oluşturmaktadır. Bu liderlerin hesap verebilirliğini sağlamak ve desteklerini durdurmak için acil bir hareket gereklidir, böylece bölgedeki barış ve adalet sağlanabilir.